23 Ağustos 2023, 20:53 - Anasayfa | Yazarlar Haberi yazdır
Dostlarım, modern dünyanın bilişim çılgınlığı ne yazık ki beyinlere ipotek koyuyor. Artık akıllar köklerinden beslenmiyor. Çıkmaz sokaklar ıssız, ışıksız… Karanlık…
Halbuki, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk bizden: "Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür" nesiller istiyor. Bunun içinde ilkeler ortaya koyuyor. Temel ilke: "Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize görecekleri eğitimin sınırı ne olursa olsun, en evvel ve her şeyden evvel Türk istiklaline, kendi benliğine, milli geleneklerine düşman olan bütün unsurlarla mücadele etmek lüzumu öğretilmedir." diyor.
Ne yazık ki Ulu Önder’in bu çok önemli ikazı yıllar içinde dikkatlerden kaçıyor. Bugün bu ikazın acı sonuçlarını milletçe çekiyoruz. Atamız devam ediyor: “Dünyanın, uluslararası durumuna gör böyle bir savaşın gerektirdiği ruh hali ile donanmamış bireylere ve bu özellikleri taşımayan milletlere hayat ve istiklal yoktur.” Hele hele günümüzde milli kimlik ve benliğimizden uzaklaştıkça: "Hayat ve istiklal" şuurunu gün be gün kaybediyoruz. Tehlike büyük… Atamızın ikazları tek reçete.
Yine Ulu Önder: “Bir milletin ruhu zapt olmadıkça, bir milletin azim ve iradesi kırılmadıkça o millete hakim olmanın imkanı yoktur. Bu duygu, felaket ve kara günlerin merhemidir." İleriyi çok çok iyi gören Atatürk: “Felaketler, elemler, mağlubiyetler milletler üzerinde bir takım etkenlerin meydana gelmesine sebebiyet verir. Bu etkenlerin başlıcaları; öyle kara günlerden sonra milletin uyanışı, vakarını ve kendi benliğini bulmasıdır.”
Ülkemiz ve çevremizde 6 Şubat 2023’te meydana gelen deprem felaketinden bugüne elemleri ve kara günleri yaşıyoruz. On binleri kaybettiğimiz ve rahmetle andığımız canlarımızdan sonra hayatı yeniden devam ettirmek için yaraları milli kimliğimiz ve benliğimizin verdiği güç ve azimle sarıyoruz. Ulusal birliğimiz ve beraberliğimiz acılarımızı hafifletiyor. Çünkü: “Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızda ki asil kanda mevcuttur.”
Bu mevcudiyet varlığımızın temelidir. Bu temel dosta güven, art niyetlilere korkudur. Bu güven karanlık hesapları bozmuştur. Biz bir oldukça; büyük devlet adamı, diplomat, Dışişleri eski bakanı Kamran İnan’ın (1929-2015) “Hayır Diyebilen Türkiye" eserinde belirttiği siyasi iradeyi gösterdikçe böl-parçala-yut sevdalıları amaçlarına ulaşamayacaklardır. Ötüken’den doğan 16 güneş bizden bunu istiyor.
Cumhuriyetimizin 100 yılında uğradığımız deprem, sel, maden felaketlerinin yanında uğradığımız sosyal felaketler-kadın cinayetleri, çocuk istismarı, uyuşturucu bağımlılığı, her alanda ahlaki değerlerin kaybı, fikir ve inanç sömürüsü, teknolojik bağımlılık vs.- ancak milli kimlik ve benlikle aşılacaktır.
Yıl 1945… Japonya iki atom bombası yemiş… Açlık, susuzluk, yoksulluk… Shintaro İshihhare (1932-2022) Japon milli kimliğini ve benliğini yeniden diriltecek: “Hayır Diyebilen Japonya“ adlı eseri yazar. Ana fikri: “Japonya, eşitler arasında birinci olacak.” Bugün Japonya G-7 üyesi. Yani dünyanın en gelişmiş yedi ülkesinden biri…
Kamran İnan’ın da ideali: "Hayır Diyebilen Türkiye" dir. Biz de ülkemizi tehdit eden: "Dahili ve harici bedhahlara" hayır diyelim…
Çatal dilli batının dayatmalarına çok çalışıp muhtaç olmayarak hayır diyelim…
Ata’mızın: “Gençliğe Hitabe"sini iç ve dış siyasetin kaynak belgesi yapalım.
Nutuk’ta ifadesini bulan Misak-ı Milli idealimizi iç siyasetin ışığı, dış siyasetin hasreti yapalım.
Ata’mızın: “Gençliğe Hitabe"sini iç ve dış siyasetin kaynak belgesi yapalım.
Nutuk’ta ifadesini bulan Misak-ı Milli idealimizi iç siyasetin ışığı, dış siyasetin hasreti yapalım.
“Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür" gençliğin yağız yer, mavi gök ve mavi vatanda ki teknolojik kazanımlarını dost ve kardeş ülkelerle paylaşarak sömürgecilerden kurtaralım…
Bilginin ışığında, milli kimliğimizi göğsümüzde al bayrak yaparak monşerlerin aşağılık duygularına: “Ne Mutlu Türküm Diyene …” diyerek, 85 milyon ATATÜRK olalım.
Bilginin ışığında, milli kimliğimizi göğsümüzde al bayrak yaparak monşerlerin aşağılık duygularına: “Ne Mutlu Türküm Diyene …” diyerek, 85 milyon ATATÜRK olalım.
Yoksa: “Unutma, sana ışık tutanlara sırtını dönersen göreceğin tek şey; kendi karanlığın olur.” Bu ülkü ve ideal ile, ışık tutanlarımızla hep yaşasak ,onları yüzyıllarca yaşatsak ne güzel olur…
Ne güzel olur…
Ne güzel olur…
Ne güzel olur…
Cafer AKIN


Yazara ait diğer köşe yazıları
YAZARLAR
E-BÜLTEN ABONELİK
EN ÇOK TIKLANANLAR
-
Umreciler, Tokat Havalimanı'ndan uçamadı
Olumsuz hava koşulları nedeniyle Tokat'ta Umre yolcularının seferleri i...
-
Tokat için Turuncu kodlu uyarı!
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) yurdun büyük bölümünde fırtın...
-
Karnıyarık tarifiyle sofraları şenlendiriyoruz!
Yarın ne yemek yapacağım diye düşünmeyin. Sizlere karnıyarık tarifiyle sofr...
-
Tokat'ta şiddetli fırtına hayatı felç etti
Maddi hasara yol açan fırtına nedeniyle ortalık adeta savaş alanına döndü.
-
Başkan Sargın, 'Kadına yönelik şiddet acizlik ve zayıflıktır'
Zile Belediye Başkanı Şükrü Sargın, 'Dili, dini, rengi, ırkı ne olursa ...